SANA SIĞINIYORUM ALLAH’IM! اللَّهُمَّ إنِّي أعُوذُ بِكَ مِنَ البُخْلِ، وَأَعوذُ بِكَ مِنَ الجُبْنِ، وَأعُوذُ بِكَ أنْ أُرَدَّ إِلَى أَرْذَلِ العُمُرِ، وَأعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الدُّنْيَا، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ القَبْرِ “ All â hümme innî eûzü bike mine’l- buhli, ve eûzü bike mine’l-cübni , ve eûzü bike en ü r a dde il â erzeli ’ l - um u ri , ve eûzü bike min fitneti’d-düny â, ve eûzü bike min az â bi’l-kabr i . ” “Allah’ım! Cimrilikten sana sığınırım! Korkaklıktan da sana sığınırım ! Ömrün en düşük çağının zorluklarından da sana sığınırım! D ünya fitnelerinden ve kabir azabından da sana sığınırım.” Başta Buhâri’nin “Sahih”inde olmak üzere farklı hadis kaynaklarında nakledilen bu dua bizlere çok şeyler söylüyor. Aslında Peygamber Efendimizin dilinden dökülen bu yakarış, bir anlamda Kur’ân-ı Kerim’in son iki suresi olan Muvvizeteyn, yani Felâk ve Nâs’ın devamı mahiyetindedir. Peygamber Efendimizin insan için tehlikeli olduğundan dolayı kendil...
Haber - Güncel - ِAraştırma - Yorum - Edebiyat & Новини - Актуално - Изследвания - Коментари - Литература